
Devrimin Gölgesinde Uyuyan Bir Millet
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
İnsanın kendini bilmesi ne büyük bir erdem. Kendini tanıyan kişi, hayatın karşısına çıkaracağı zorlukları da bilir. Ve o kişi gerçekten kendisi olduğunda bir şey yapamayacağını, kimsenin onu dinlemeyeceğini, görmeyeceğini, istemeyeceğini ya da hatta yıkmaya çalışacağını öngörebilir. Bu durumda ne yaparsın? Kendi gücünü inşa edersin. Bazen çevrendekilerin seviyesini kendi çıkarların için düşürür, bazen de aynı yolda yürüyenlere kapılar açarak bir ittifak kurmaya çalışırsın.
Eğer biraz açsan, biraz da “cahil” (buradaki cahillik bir diploma meselesi değil, bilincin eksikliğinden söz ediyorum), farkında olmadan başkalarının kölesi olabilirsin. Köpeği olursun onların, sırf hayatta kalabilmek için. Ve çoğunluğu ele geçirdiğinde, cebren ve hile ile oy(un)lar başlar.
Ama her oyun sonsuza dek sürmez. Sanmayalım ki hep böyle devam edebilir… Yakın zamanda bu düzenin biraz sallandığını görmedik mi? Jenga taşlarının oynadığını hissetmedik mi? Henüz tamamen yıkılmadı belki, ama bir tehdit oluşturdu. Bu tehdit ürkütücü, değil mi? İşte bu noktada kaybetme korkusu ve hırs devreye girer. Ancak unutulmamalıdır ki korku ve hırs insanı hataya sürükler.
Maskeli balo sona erdiğinde maskeler düştü. Kurtlar sofrasında herkes payını aldı, ama bazılarının vicdanı sustu mu? Hayır. Sofradan kalkanlar ürküttü; onların sessiz gidişi bile düzeni tehdit etti.
Düşünüyorum da… Hâlâ düşünebiliyoruz, değil mi? Ama bu da ne kadar sürecek? “Düşünmek” diyorum, ne zaman yasaklanacak? Ve asıl soru şu: Biz, Atatürk’ün çocukları, hangi noktada cesaretimizi kırdık?
Her sabah yeni bir olayla uyanıyoruz, farkında mısınız? Başarılı olunamayan tek seferlik darbeler, bir yapboz gibi parçalara ayrılmış durumda ve her bir parça zamanı geldikçe tek tek yerleştiriliyor. Ama biz neden hâlâ bir şey yapmıyoruz?
Bahsettiğim şey sadece sokaklara çıkıp sesimizi duyurmak, tencere tava çalmak değil. Elbette tepki göstermek önemli, ama bunun yeterli olmayacağını da anlamalıyız. Peki, devrim için kimi bekliyoruz?
Atatürk kimi bekledi?
Unutmayın: “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”